• View my FriendFeed

STARBUCKS : ŞAHANE PAZARLAMA TAKTİĞİ

İşte şahane bir çalışma…Unilever & Starbucks FACEBOOK’da artık hediye gönderimine izin veriyor…

Posted via web from suatkinay’s posterous

Ping Pong KAPI

pingpongdoor02

pingpongdoor03

tobias fraenzel tarafından tasarlanan bu çalışma , evinizde ping pong oynama olanağı sunuyor.Hem bir kapı hemde bir oyun sahası harika bir fikir…diğer çalışmaları görmek isterseniz

Via : tobiasfraenzel.com

Pac-Man : Paket Açacağı

0abdulrashid

Pek çoğumuz , yeni aldığımız bir giysi yada ambalajlı bir paketi açmak için makas ve benzeri aletler kullanmak zorunda kalırız.Singapurlu  tasarımcı Abdul Rashid  KARTER disk ile buna ilginç bir çözüm bulmuş.

Philip Kotler ne demişti?

fk

Şirketlerin ,  halen üzerinde ciddi olarak durmadığı Pazarlama ve Müşteri İlişkileri  konusunda Philip Kotler’in geçmişte yazdığı makaleden bir bölümünü paylaşmak ve hatırlatmak istiyorum…

Hizmet etmek istediğiniz pazarları ve Pazar segmentlerini dikkatli bir şekilde seçmemiz ve üstün bir değer yaratıp, iletip sunmamız gerektiği, temel mesajım olmaya devam ediyor.Bizim görevimiz markamız tarafından vaat edilenleri sunarak müşteri bağlılığını ve güvenini yaratmak.Günümüz de pek çok şirket müşterinin değeri ve müşteri odaklılığı üzerine ahkam kesiyor; ancak pek çok durumda eylem, konuşmaktan daha önemli.

Pazarlamanın şirketin uzun vadeli başarısına çok az katkısı olduğuna dair efsaneyi yıkmak istiyorum.Pazarlama günümüzde sadece satışa yardımcı olma değil aynı zamanda yeni olanakları belirleme ve yeni çözüm ve stratejiler yaratma potansiyeline de sahip.Aynı zamanda yönetimin pazarlamanın bazı nadir durumlar dışında mucizeler yaratamayacağının da farkına varması gerek.

Pazarlamanın neyi başarıp neyi başaramayacağı konusunda dürüst olmalıyız.

 

Hem Ceket – Hem çanta özelliği

12

Çok parlak bir fikir.Yaratıcısı remadeusa, oldukça başarılı bir ürün ortaya koymuş.Bayanların çok beğenceğini düşünüyorum

Marka ile tüketici ilişkisi

farketing‘de  Can Turanlının “Marka ile tüketici ilişkisi” aynı kalamaz başlıklı yazısını beğendim.

İngiltere başbakanı Gordon Brown’ın ‘dış ilişkiler’le ilgili olarak Guardian‘a söyledikleri (birebir tercüme değil):

Yıllar boyunca kapı komşularımızla nasıl yaşayacağımızı öğrenmeye çalışıyorduk, şimdi ise (İnternet sayesinde/yüzünden) tanımadığımız insanlarla nasıl yaşayacağımızı öğrenmemiz gerekiyor.

İnsanlar artık kıtalar arasında konuşup, ülkeler arası ittifak kurabiliyorlar. 

Bu tür bir bilgi akışı, ülkeler arası ilişkilerin yönetimi artık eskisi gibi olamaz, demek.

Çarpıcı.

Benzer şekilde, markaların, firmaların ve ünlülerin hayatı artık eskisi gibi kalamaz. Kalmayacak.

Şimdiden yaşamaya başladığımız gelecek, sosyal medya sayesinde/yüzünden:

  • Bir markanın başarısı kendi başına yaptıkları ile değil, müşterileriyle, destekleyenleriyle birlikte yapabildikleriyle belirlenecek.
  • Firmalar, markalar veya ünlüler yanlış bir şey yapıp, sırf güçlü avukatları, güçlü bir medya güçleri var diye sıyrılıp hayatlarına eskisi gibi devam edemeyecek. 
  • Markalar şimdiye kadar tanımak istemedikleri müşterileriyle ve diğer insanlarla tanışıp birlikte yaşamayı öğrenmek zorunda kalacaklar.
  •  

İran’da insanların İnternet ve sosyal medya sayesinde gruplaştıkları, tanımadıkları insanlarla bir araya gelip tepkilerini gösterdikleri gibi, biz de birbirini tanımayan tüketiciler olarak birlikte hareket edebiliyoruz artık.

Çok yaşa sosyal medya.